Son Dakika
“Bir Nalbant Çocuğu Başbakan Oluyor”
17. asır kıymetli devlet adamlarından Öküz Mehmet Paşa, Sultan I. Ahmet Han’ın vezirlerinden ve damatlarındandır. “Vezir” ve “Damat” Mehmet Paşa olarak da bilinir. Sultan I. Ahmet ve II. Osman dönemlerinde, ilkinde iki yıl, ikincisinde on bir ay olmak üzere iki defa “Sadrazamlık” makamına getirilmiştir. Hakkında “edip ve vakur, vezir-i sahib-i şu’ur” denmiştir. 1621 senesinde vefat etmiştir.[1]
Asıl lakabı “Oğuz” olmasına rağmen eski yazıdaki kef ve kaf harflerinin karıştırılmasından dolayı muhalifleri onu babasının mesleğinden mülhem “Öküz” Mehmet Paşa diye anarlar. Bu lakap meselesiyle ilgili diğer bir rivayete göre ise de, Paşa kendi adına bir cami yaptırırken taş taşıyan arabanın öküzünün birinin sakatlanmasıyla hayvanın yerine girip arabayı çekmesinden dolayı bu lakap takılmıştır ve Mehmet Paşa bundan dolayı bu lakapla anılmaktan gocunmaz, hatta şeref duyar. Paşanın diğer lakapları da “kara” ve “damat”tır.
Bu mübarek hayvanın Paşamıza lakap olmasıyla ilgili şöyle hadise anlatılır ki; Mehmed Paşa bir gün dostlarıyla çadırda sohbet ederken dışarıda bir öküz böğürür. Bu sesi işitenlerin yüzünde müstehzi bir tebessüm belirir. Bunu farkeden Paşa’nın kendisi de tebessüm ederek, “Bana sesleniyor ve kendi cinsinin gayri eşekler ile ne diye görüşüp halleşiyorsun diyor!” deyiverir.[2]
Bu olayın anlatıldığı bir başka rivayete göre, Öküz Mehmet Paşa’nın da katıldığı bir sefer sırasında, çadırında bir grup askerle toplantı yaparken bir öküz çadırın altından kafasını sokarak uzun uzun Paşa’yı izlemiş. Yanındaki askerler kendilerini gülmemek için zor tutarken hayvan gitmiş. Aradan az bir zaman geçtikten sonra tekrar gelen hayvan kafasını aynı yerden sokarak Mehmet Paşa’ya yine uzun uzun bakmaya başlamış ve bunu gören askerler artık kendilerini tutamayarak kahkahayı basmışlar. Herkes gülmekten kırılırken, Öküz Mehmet Paşa, “Bu hayvan bana ne diyor biliyor musunuz?” diye sormuş; “Hadi senin kim olduğunu anladım da, bu yanındaki eşekler neyin nesi?” diye soruyor.[3]
Bir Nalbant Çocuğu Başbakan Oluyor
Osmanlı Devleti’ni dönemin diğer devletlerinden ayıran temel özelliklerden biri de soylu sınıfın olmayışı, daha doğrusu ortadan kaldırılmış olmasıdır. Böyle bir devlette herhangi bir makamda yükselmeyi sağlayan temel kriter de haliyle asalet değil, liyakat olmaktadır.
İşte Ulukışlalı Ali ustanın oğlu Mehmet de, daha küçük yaşta zekası ve yeteneği ile insan sarraflarının dikkatini çeker ve eğitilip kabiliyetlerinin çiçek açması için 1567’de Enderun’a alınır. Bu saray üniversitesinde ciddi bir eğitimden geçerek kendini yetiştiren bu nalbant çocuğu, İç Kiler Kethüdarlığı`ndan Silahtarlığa kadar birçok kademede rüştünü ispatlar ve yavaş yavaş ikbal basamaklarını zirveye doğru tırmanır.[4]
[1] http://defter-i-ussak.blogspot.com.tr/2016/01/okuz-mehmed-pasa-ve-iki-hikayesi.html
[2] http://gencdergisi.com/6050-namus-abidesi-bir-sadrazam-kara-mehmed-pasa.html
[3] http://www.yeniakit.com.tr/kimdir/%C3%96k%C3%BCz_Mehmed_Pa%C5%9Fa
[4] http://gencdergisi.com/6050-namus-abidesi-bir-sadrazam-kara-mehmed-pasa.html
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
24 Nisan 2018 Erhan Kırmızı, Köşe Yazıları
23 Nisan 2018 Köşe Yazıları, Tolga Gül
23 Nisan 2018 Köşe Yazıları, Selim Çiftçi
23 Nisan 2018 Erhan Kırmızı, Köşe Yazıları